
Yapılacaklar Listesi: Çadır Kampı ve Arsuz Fest
Ömer Faruk Kandilci | 23/10/2018 | 0 Yorum | 1707 Defa Okundu
Yazılması planlanan ama bir türlü yazılamayan yazım sonunda sizlerle. Web sitemin tasarımını ve altyapısını sil baÅŸtan deÄŸiÅŸtirdim. Sitemin son halinin ilk yazısı da festival kampı maceram oldu.
Her ÅŸey kuzenim Erdi Günyol’un senin yola çıkman ve kamp kurman gerekiyor demesiyle baÅŸladı. Tavsiyesi ile facebook’ta çeÅŸitli kamp ve gezgin gruplarına katıldım ve yakınımda planlanan kampları takip etmeye baÅŸladım. Çok kısa bir süre içerisinde de yakınımda ki ilk kamp fırsatı ile karşılaÅŸtım, Arsuz Fest.
Hatay Arsuz’da 6-9 Eylül tarihleri arasında gerçekleÅŸen kampa gitme planları kurmaya baÅŸlamıştım. Ä°lk defa böyle bir organizasyona çıkacağım için tek başıma gitmeyi pek düÅŸünmüyordum. Lise arkadaşım Ahmet’i de macerama davet ettim. BaÅŸlarda reddetmiÅŸ olsa da sonunda kabul etti. Nasıl gideceÄŸimizi sorduÄŸunda da otostop teklifinde bulundum. BaÅŸta kabul etmiÅŸti ama babasının arabasını vermesi ile planlarımız deÄŸiÅŸmiÅŸti. Otostop çekerken fotoÄŸraf çekme hayallerim suya düÅŸmüÅŸtü.
BaÅŸta kuzenim Erdi ve çeÅŸitli web site ziyaretleri ile basit bir ihtiyaç listesi çıkardık. En temel ihtiyacımız olan çadırı iki kiÅŸilik temin ettik. Ardından da uygun fiyata Decathlon’dan 2 tane mat sipariÅŸimizi verdik. Çadır elime ulaÅŸtığında ilk olarak evde kurdum. KardeÅŸim Süleyman’da yanımda idi. Çadıra üzerinde iki kiÅŸilik yazmasına raÄŸmen tek kiÅŸilik bile deÄŸildi. Ancak biraz sıkışarak kardeÅŸimle zar zor ikimiz içerisine sığabilmiÅŸtik. Arkadaşım Ahmet’e çadırın fotoÄŸrafını attığımda yorumu “Bu çadır iki kiÅŸilik deÄŸil bir çiftlik” olmuÅŸtu.
Kampımız festival kampı olduÄŸu için fazla bir ÅŸeye ihtiyacımız yoktu. 7 Eylül Cuma günü benim iÅŸ çıkışımda Ahmet doblosu olan eniÅŸte modunda doblo ile geldi ve yola çıktık. Yol boyu lise maceralarımıza gülerek yolumuza devam ettik.
Festival alanına vardığımızda tam olarak ne yapacağımız bilmiyorduk. GiriÅŸte bulunan polis alana araç giriÅŸinin yasak olduÄŸunu söyledi. Yakın bir yere aracımızı park ettik ve çadırımızı ve çantalarımızı alıp festival alanına doÄŸru ilerledik. Festival alanında yer alan çadır alanına vardığımızda herkesin grup olarak çadır kurduÄŸunu fark ettik. Bir gruba dahil olup olmama arasında gidip geliyorduk ve çadırımızı nereye kuracağımızı hiç bilemiyorduk. Alana araç giriÅŸ ve çıkışları olduÄŸunu görünce Ahmet’in ısrarları ile arabayı içeriye getirmeye karar verdik. Çıkışa varmadan yer olan polis kontrol noktasında ki bir polisimize durumu söylediÄŸimiz de ilk kontrol noktasında ki polise akrabası olduÄŸumuzu ve bu ÅŸekilde girebileceÄŸimizi söyledi. Keyifli bir ÅŸekilde aracımıza döndük. Tabi ufak bir sorunda bizi bekliyordu. Park alanının giriÅŸine park edilmiÅŸ. Bir ÅŸekilde aracı çıkardık ve çadır kampı alanında idik. Hala tam olarak nereye çadır kuracağımız hala meçhuldü. Bir aÄŸaç altına çadırımızı kurma kararımızı aldık.
Çadırımızı kurduÄŸumuzda Ahmet ile çadıra sığamayacağımız kesinleÅŸmiÅŸti. Ä°yi ki doblo ile gelmiÅŸtik Ahmet doblo da bende çadırda uyuyacaktım. Küçük çadırımı kurduktan sonra etrafı turlamaya baÅŸladık. Günün konseri Eda Metin Özülkü konseri idi. Ahmet’te bende tanımıyorduk ama ÅŸarkılarını dinledikçe çocukken duyduÄŸumuz ÅŸarkıların sanatçıları olduÄŸunu farkettik.
Planlarımız hazırdı yarın için. Sabah yedi de baÅŸlayan doÄŸa yürüyüÅŸü etkinliÄŸine katılacaktık. Bu sebeple erken yatma kararı aldık. Ahmet arabada uyuyacağı için telefonlarımı ona vermiÅŸtim. Hava hafiften yaÄŸmurlu olduÄŸu için Ahmet araba da kalmamı ısrar ediyordu. Bende çadır kampı heyecanı ile reddediyordum. Sonunda küçük çadırımın içinde uyumaya hazırdım. Ä°lk dakikalar gayet rahattı. Tabi rüzgar hızlanmaya ve hafif yaÄŸmur yaÄŸmaya baÅŸlayana kadar. Çadırım küçük olduÄŸu için rüzgarın kuvveti ile yerinden boÅŸanacağını hissetmeye baÅŸlamıştım. Ayaklarımı ve başımı olabildiÄŸince köÅŸelere uzatmıştım çadırın küçük kazıklarının topraktan çıkmaması için. Uzunca bir çaba sonucunda uyuyakalmıştım.
Saat altı çeyrek gibi uyanmıştım. Küçük çadırımdan çıkıp Ahmet’in yanına gittiÄŸimde benden önce uyanmış olduÄŸunu fark ettim. Susturulması imkansız alarmım ile sabah cebelleÅŸmiÅŸti. Biraz acıkmıştık. Bizden baÅŸka ortalarda kimse yok. Sahilden Arsuz’un içine doÄŸru yürümeye baÅŸladık. Açık hiçbir yer yoktu. Ana caddeye kadar yürümüÅŸtük. Bir süre orada oturup ne yapmayacağımızı düÅŸünmeye baÅŸladık. Önümüzden simit satan bir çocuk geçmiÅŸti. Hemen ondan simitlerimizi aldık ve sahile çadıra doÄŸru yürümeye baÅŸladık. Geri dönüÅŸ yolunda açılmış olan bakkala girdik. Bir ÅŸeyler aldık, masanın üzerinde birkaç müÅŸterinin daha aldığı ürünler vardı. Bakkalcı teyze sürekli bizim almadığımız ürünleri buda sizin deyip hesaba dahil etmeye çalışıyordu. Bakkalın hemen yanında yer alan fırından da pidelerimizi aldıktan sonra kahvaltımızı yapmak için çadırıma ve arabaya doÄŸru yürüdük. Kamp alanın yanında ki tezgahtan da çaylarımızı aldık. DoÄŸa yürüyüÅŸüne gitmekten vazgeçmiÅŸtik.
Biraz etrafı dolaÅŸmak, bolca sıkılmak ve biraz da uyuyarak akÅŸam etmiÅŸtik. Karanlık çökmeden önce motocross yarışına benzeyen bir etkinliÄŸi izlemiÅŸtik. AkÅŸam yemeÄŸini Kadirli usulü sucuk ekmek ile çözmüÅŸ olduk. Gece yolcuları konserinde bolca eÄŸlenerek bizim için festival bitmiÅŸ oldu.
Ä°lk Yorum Yapan Sen Ol