Vardar Ovası Türküsünün Hikayesi

Vardar Ovası Türküsünün Hikayesi

Ömer Faruk Kandilci | 19/09/2020 | 0 Yorum | 7377 Defa Okundu

Radya80'de hazırlayıp sunduğum Gece Mesaisi Programımda okuduğum Denizin Dibinde Hatçam türküsünün yayın kaydı

 

 

Ne de güzel türkülerimiz vardır, içinde sevdamızı, üzüntümüzü, mutluluğumuzu, acımızı, kahramanlığımızı anlatan. Bizlere geçmişimizi anlatan, bir diyardan başka diyara sürükleyen… Türküler bize geçmişten gelir, bize bizleri anlatır. Bu akşam da sizlere hikayesini anlatacağım türkü bizlere çok çok uzaktan asırlar öncesinden gelmektedir,

1371 yılında başlar bu türkünün hikayesi, arka fondan da hangi türkü olduğunu tahmin ediyorsunuzdur. Vardar Ovası Yıl 1371. Osmanlı Devleti'nin büyüme ve genişleme süreci. İstanbul henüz fethedilmemiş; Anadolu'nun fethi tamamlanmamış. Osmanlı bir yandan Anadolu'da bir yandan Rumeli'de fetih harekatını sürdürüyor. Alperen dervişler, Rumeli'de karargah kurmuşlar; fethin altyapısını hazırlıyorlar. Önce gönülleri fethediyorlar. Sonra fiili fetih başlıyor. I. Murat devrinde, Osmanlı orduları Üsküp'ü kuşatıyor. Saray erbabı içinde bulunan Vezir Çandarlı Ali Bey'in otağı da buradadır. Kuşatma sürerken civar köylerden ve kasabalardan halk Osmanlı'ya sığınmak için ovaya akın eder. İşte türkümüzün kahramanı genç kız da bu kalabalığın içinde aç sefil sığınacak yer aramaktadır. Genç kızın yolu Vezir Çandarlı Ali Bey'in oğlu Çandarlı Halil Paşa (Daha sonra babasının ölümü ile vezir-i azam olmuştur) ile kesişir. Halil Paşa kızı sahiplenir. Onu otağına alır. El üstünde tutar. Savaş kazanılmış, bütün Balkanlar 500 senelik Türk hakimiyetine girmiş fakat savaş alanında I. Murat ölmüştür. Sonuçta ordu geri döner. Yanlarında Rumelili bir yığın insan vardır. Fakat bir kısmı kendi rızası, bir kısmı zorla yurtlarından koparılan bu insanların sıla özlemi hiç bitmez. Çandarlı Halil Paşa'nın yanına sığınan kahramanımız da Halil Paşa'yı çok sever, ona bağlanır ama memleket özlemi hiç bitmez. Böylece çok bilinen bu türküyü yakar.


Etiketler