Sessiz Heyecanların Büyüsü

Sessiz Heyecanların Büyüsü

Ömer Faruk Kandilci | 07/01/2025 | 0 Yorum | 32 Defa Okundu

Hayatta bazı duygular var ki, kelimelere dökmek zor. Hani içten içe bir gülümseme yerleştirir yüzünüze, kimse bilmez ama içinizde kocaman bir kıvılcım yanıyordur. Bir tür huzur, ama aynı zamanda tarif edilemez bir heyecan… İşte öyle bir dönemdeyim.

Eskiden bir şeyler yaşarken dünyaya duyurma telaşı taşırdım. Sanki yaşadığım güzellikler, başkalarının onayına sunulmadığında gerçek değilmiş gibi hissederdim. Ama şimdi anlıyorum ki, bazı şeyler paylaşılmak için değil, yaşanmak için var. İnsan, hayatındaki o küçük ama derin anları saklayarak büyütüyor. Herkesle paylaşılmayan bir şey, daha değerli hale geliyor, daha anlamlı oluyor.

Bir Anı Özel Yapan Nedir?

Bir gün batımını izlediğinizi düşünün. Yanınızda kimse yok, fotoğraf çekme telaşınız yok. Sadece o anın içindesiniz. Güneşin ufukta kayboluşunu izlerken, içinizde bir sıcaklık hissediyorsunuz. İşte o anın büyüsü, başkalarının gözleriyle değil, sizin hislerinizle anlam kazanıyor.

Bazen bir kahve kokusu, bazen bir melodinin bizi alıp götürmesi, ya da bir bakışın yüreğimizi ısıtması… Bu anlar, yaşanıp tüketilmesi gereken şeyler değil. Saklanıp her hatırladığınızda size aynı heyecanı yaşatan küçük hazine kutuları gibi. İşte hayatın güzelliği, bu tür anlarda gizli.

Sessizliğin İçindeki Büyü

Her şeyin paylaşıldığı bir dünyada, sessizlik bir lüks. Sosyal medyada tebrikler, yorumlar ya da beğenilerle taçlandırılmayan bir mutluluk, sanki daha az gerçekmiş gibi geliyor bazen. Ama aslında tam tersi. Sessizlikte saklanan bir mutluluk, sadece size ait olduğu için daha gerçek. Sadece sizin bildiğiniz, sizin yaşadığınız bir duygu, dış dünyadan bağımsız bir güç yaratıyor.

Mutluluğun en saf hali, başkalarının onayı ya da takdiri olmadan hissettiğiniz andır. Bu, iki kişinin sadece birbirine bakarak, kelimelere ihtiyaç duymadan anlaştığı bir bağ gibidir. Dış dünyanın gürültüsünden uzak, sadece iki yüreğin konuştuğu bir sessizlik.

Yeni Bir Heyecanın Hafifliği

Hayatta her şeyden çok, gerçekliği seviyorum. Ne abartıya ne gösterişe ihtiyaç duyan bir gerçeklik… Yeni bir heyecan, yeni bir başlangıç ya da yeni bir his… Ne derseniz deyin, önemli olan bunun size nasıl hissettirdiği.

Bu tür bir duygu, paylaşmak yerine yaşanmak istiyor. Fotoğraflarla, açıklamalarla ya da büyük sözlerle değil, küçük anlarla büyüyor. Bir bakış, bir gülümseme, bir dokunuş… Belki de mutluluğun sırrı, bu kadar sade olması.

Gelecek Güzel Şeyler Getiriyor

Bazen içimde bir his beliriyor: Gelecek, bana güzel şeyler getiriyor. Nereden geldiğini bilmediğim bu his, beni mutlu ediyor. Belki de bu, bir tür güven duygusu. Kendime, yaşadığım anlara ve geleceğin sunduklarına duyduğum bir güven.

Bu his, ne geçmişe takılı kalmama izin veriyor ne de geleceği endişeyle beklememe. Sadece şimdiyi hissetmeme olanak tanıyor. Her şey çok sade, ama bir o kadar da özel.

Son Söz

Hayatta bazı şeyleri herkesle paylaşmanız gerekmez. Bazen mutluluk, sessizce saklandığında daha güzel olur. İçinizde büyüyen bir heyecan, sadece size ait olduğunda daha anlamlıdır. Belki de asıl mutluluk, yaşadığınız anın değerini bilmekten geçiyor. Kim bilir, belki de en güzel hikayeler, sadece iki kişinin bildiği hikayelerdir. 


Etiketler