Sen Bu Hayattan Ne İstiyorsun?
Ömer Faruk Kandilci | 08/01/2025 | 0 Yorum | 44 Defa Okundu
Hayat hepimize, kendi hikayemizi yazma fırsatını sunuyor. Kimi insan bu hikayeyi dolu dolu yaşamak ister, kimi kendini tekrar eder. Ama asıl soru şu: Sen bu hayattan ne istiyorsun? Herkesin kendine sorması gereken bu soruyu, çoğu zaman hayatın karmaşasında göz ardı ediyoruz. Ancak bu sorunun cevabı, hem bizim rotamızı belirler hem de yolculuğumuzun anlamını derinleştirir. Gerçekten istediğin şeyleri bilmeden yola çıkmak, okyanusta pusulasız bir gemiyle sürüklenmekten farksızdır. Peki, sen rotanı belirledin mi? Yoksa her dalgaya kendini bırakıp suyun seni nereye götüreceğini mi bekliyorsun?
Her defasında “yeniden başlıyorum” demek, gerçekten bir şeyleri değiştirmek mi, yoksa başladığın noktayı bir döngüye hapsetmek mi? Hayatı sıfırlamak kolay bir kaçış gibi gelebilir. Yeni kararlar, yeni başlangıçlar… Bunlar kulağa hep umut verici gelir. Ama ya o başlangıçların her birinde hep aynı eski problemleri taşıyorsak? Yeni bir defter açmak güzel, ancak eski defterin sayfalarına bakmadan yeniye geçmek, geçmişi sırt çantanda taşımaktan farksızdır. O çantayı taşımak seni yoruyor olabilir, ama bazen insan, yükün ne olduğunu anlamadan o çantayı atmayı aklına bile getirmez. Belki de asıl soru şudur: Geçmişinle yüzleşmeye cesaretin var mı?
Düşmek ve kalkmak hayatın doğasında var. Kimse kusursuz değil, kimse sürekli zirvede kalamıyor. Ancak düşüşlerinin sebebi hep dışarıdaysa, her sorun başkalarından kaynaklanıyorsa, belki de kendine dönüp sorma vakti gelmiştir: Sorun başkaları mı, yoksa benim yüklediğim anlamlar mı? Hayatta her olayın kendi bağlamı ve gerçekliği vardır. Ancak, sürekli olarak dışarıdaki etkenleri suçluyorsan, o etkenleri yaratan düşünce kalıplarına bir bakmak gerekmez mi? Belki de hayatındaki problemlerin kökü, senin olaylara yüklediğin anlamlarda gizlidir. O zaman esas mesele, “dış dünyayı düzeltmek” değil, “iç dünyanda yolculuk yapmak” olur.
İnsanın kendine dürüst olması zordur, bunu kabul ediyorum. Kendi hatalarını görmek, bu hataların sorumluluğunu almak kolay bir iş değil. Ama problemlerinden kaçmak, sadece yeni problemler yaratır. Aynı döngüyü defalarca yaşamak, kendi kendine ördüğün bir labirente benzer. Bu labirentten çıkmanın yolu, sadece yeni bir çıkış kapısı bulmak değildir. Asıl çıkış, o labirentin neden var olduğunu sorgulamaktır. O duvarları sen mi ördün? Yoksa başkalarının seni o labirente sokmasına mı izin verdin? Her iki durumda da çözüm, o duvarların ardında ne olduğunu anlamaktan geçer.
Hedeflerin olabilir, elbette olmalı da. Ama o hedefler, sadece yorgunluğuna anlam katmak için seçilmiş yaldızlı birer kılıf mı? Yoksa gerçekten ulaşmak istediğin şeyler mi? Hedefler, hayata yön verir, insanı canlı tutar. Ama gerçek hedefler, seni ileri taşıyanlardır; sadece varlığını haklı çıkarmaya çalışan sahte beklentiler değil. Kendine sormaktan çekinme: O hedeflere ulaşamadığında gerçekten üzülüyor musun? Yoksa o hedefler sadece “yeniden başlıyorum” deme cesaretini veren basit birer bahaneden mi ibaret? Bazen insan, kendine “her şey yolunda” demek için hedefler yaratır ve o hedeflere ulaşamadığında yine başladığı noktaya döner. Çünkü asıl sorun, dışarıda değil, içeridedir.
Şunu unutma: Hayat paylaşınca, gerçekten içtenlikle paylaşınca güzel. Ama bu paylaşım önce kendinle başlamalı. Başkalarına göstermek, onay almak ya da kendini ispat etmek için bir şeyler yapıyorsan, yolunda bir eksik var demektir. Kendi iç sesinle yüzleşmelisin. Yorgun olabilirsin, kendince haklı nedenlerin de olabilir. Ama bu yorgunluk seni sürekli aynı yere götürüyorsa, yolculuğun yönünü değiştirmeye cesaret etmelisin. Gerçek değişim, dış dünyayı değiştirmeye çalışmakla değil, iç dünyanda yeni yollar keşfetmekle başlar.
Son olarak: Her yeniden başlangıç, bir öncekinin aynısı olmamalı. Gerçek bir değişim, önce dürüst bir bakış açısıyla başlar. Dış dünyayı düzeltmeye çalışmadan önce, kendinle barışmaya çalış. Hayat kısa ve o hayat, gerçekten anlamlı bir dönüşümle güzelleşir. Kendine verdiğin sözlerin arkasında dur ve her düştüğünde yeniden kalkmayı bil. Ama bu kez aynı yolu yürüyerek değil, yeni yollar arayarak kalk.
Belki bu yazı, sadece bir hatırlatma olur. Belki de bir şeyleri sorgulatır. Ama ne olursa olsun, cevap hep aynı yere çıkar: Sen bu hayattan gerçekten ne istiyorsun? Çünkü cevabı bulmadan başladığın her yeni sayfa, sonunda yine aynı hikayeyi yazacaktır. Öyleyse, artık hikayeyi değiştirme zamanı gelmedi mi?
İlk Yorum Yapan Sen Ol